Galatasaray Sportif AŞ Başkanvekili İbrahim Hatipoğlu, sarı-kırmızılı takımın gündemine dair açıklamalarda bulundu.
Şampiyonluğu değerlendiren İbrahim Hatipoğlu, transfer çalışmalarına dair bilgi verdi.
İbrahim Hatipoğlu, TRT Spor’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Geçen bayramı çok iyi hatırlıyorum. Arefe günü Beşiktaş ile maç oynadık ve taraftarlarımızı üzmüştük, bayrama üzgün girmelerine neden olmuştuk. Üzüntümüzü iki kat artırmıştık. Bu bayrama tüm Galatasaraylılar büyük bir sevinçle girdiler. Bayramı daha anlamlı hale getirdi. Bir önceki bayramda üzdüğümüz taraftarlarımızı bu bayramda mutlu ettiysek ne mutlu bize.
Kazandığımız en zor şampiyonluklardan biriydi. Çünkü sezon boyunca yaşadıklarımız ve yaşananlar, başka bir sezonda karşımıza hiç çıkmadı. Bu şampiyonlukta çok emek var.
25. şampiyonluğun kazanılmasında Galatasaray taraftarının çok büyük emeği var. Stadımızdaki atmosfer ritüel haline geldi, futbol anlamında rakiplerin baskı altına alındığı, müthiş atmosfer, kendi oyuncumuzu cesaretlendiren, rakibe karşı duvar ören taraftar kitlemiz dünyanın her yerinde eksilmeden karşımıza çıktı. Hangi deplasmana gittiysek bizi kendi evimizde hissettirdiler. Avrupa’da karşılamalar, tribündeki sayısı ve etkisi inanılmazdı. Tüm taraftarlarımıza verdikleri destek için çok teşekkür ediyorum. Bu taraftar desteğinin artık dünyada çok önemle bahsedilen, birçok oyuncu tarafından hayranlıkla izlenen Galatasaray’ın Rams Park’ı herkes tarafından ilgiyle takip edilen bir mabede çevrildiğini herkesten duymaya başladık.
“Sezonun kırılma anları nerelerdi? Şampiyonluğa nerede inandınız?”
Biz sezon başında inanmıştık tüm oyuncularımız, teknik ekibimiz. Mücadele ederek bu şampiyonluğu kazanacağımıza ta kampta inanmıştık. Kırılma anlarının ilki, bizim ilk kamp dönemimiz olarak görüyorum. Avusturya kampına gittiğimizde ‘Galatasaray iki sene üst üste şampiyon oldu, doyuma ulaştı, artık şampiyon olamaz, burada başarı beklenemez’ diye hava oluşturuldu, algı oluşturuldu futbol kamuoyu tarafından. İki sezon başarılı olan Erden Timur ayrılmıştı. Özverili çalışmalarından ötürü teşekkür edelim. Erden Timur ayrıldı, şöyle oldu böyle oldu. Hatta bu havanın kampta oyuncularımıza yansıdığını bir nebze hissetmiştik. En büyük çabamız, oyuncularımızı tekrar şampiyon olacağımıza inandırmaya çalıştık. Başarının şampiyonluktan başka bir şey olmayacağı, 25. şampiyonluk ve 5. yıldızın tarihi olacağını, çok iyi kadro kuracağımızı oyuncularımızla paylaştık. Birlikte çalıştığımız Maruf Güneş, ben, o dönem sportif direktör olan Cenk Ergün ve özellikle de kaptan Muslera, büyük bir kaptanlık örneği gösterdi. Oyunculara antrenman sonrası, odalarında inançlarını pekiştirmeye çalıştık. Döndüğümüzde çok kötü bir Beşiktaş maçı yaşadık. Hiç beklemediğimiz sonuçla maçı kaybettik. Belki bizim için kırılma noktalarından biri oldu. Yaşananlar, takımı tekrar bir araya getirdi. Şampiyonluk yolunda doğru adımlar atmaya motive etti. Sezon başladı, bir sürü tartışmalar yaşandı; TFF, hakemler… Üçüncü haftada liderliği ele geçirdik, ligin sonuna kadar belki de ilk defa ligin 2 haftası hariç tüm haftaları lider tamamladı. Futbol insan tarafından oynanan bir oyun. İnsanlar dönem dönem performanslarında iniş çıkışlar yaşar. Oyun olarak istemediğimiz dönemler yaşadık. Yoğun maç tempolarında bunlar olağan şeylerdi futbol içinde. Bu süreyi, kısa sürede atlatıp seri maçlar kazanan yapıya dönmekti önemli olan. Bunu başardık. Elimizdeki en büyük hedef şampiyonluk, ona doğru konsantre olduk.
Şampiyonlukta, iç sahada 4-3 kazandığımız Trabzonspor maçı önemliydi. Çekişmeli bir maç oldu. Trabzonspor’un en iyi oynadığı maçlardan biriydi. Maç 3-3 biterken 90+2’de Abdülkerim’in inanılmaz müdahalesiyle bir gol yemekten kurtulduk, uzatmalarda Batshuayi’den 90+8’de gelen golle galibiyete ulaştık. O son dakikada gelen çok ciddi şampiyonluğun müjdeleyecisi oldu. Geçmişte de böyle maçlar oldu. Bu ona benzer bir maçtı. O maç bizim için önemli, kırılma noktalarından biriydi.
Abdülkerim Bardakcı, geldiği günden beri ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Son 6 sezonun 4’ünde şampiyon oldu hocamız Okan Buruk. Bu müthiş bir istatistik. Bunu iki farklı takımda gerçekleştirdi. Akhisar’da Türkiye Kupası kazandı. Galatasaray’a gelirken kendini ispatlamış bir hoca olarak geldi. Kırdığı rekorlarla başarısını tüm kamuoyuna kabul ettirdi. 152 maça çıkmışız 112 tanesini kazanmışız Okan Buruk’la birlikte. 3 lig şampiyonluğu, 1 Türkiye Kupası, 1 Süper Kupa. Bu müthiş bir başarı. Kendimizle yarıştık rekorlarla.
Biz 3 yıl boyunca kendimizle yarıştık. İstatistiklere bakınca, bir sürü algılar vardı, kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan intibalar, bir takım yanlış yönlendirmelere rağmen, yapıdan bahsedenlere somut verilerle cevap veriyorum. Galatasaray, bu sezon 91 gol atarak en çok gol atan takım olmuş. 15 maçta gol yemeyen tek takım olmuş. Topla oynama yüzdesi ortalaması yüzde 57.5 ile birinci sırada. Net gol pozisyonunda 158 ile ilk sırada. Rakip ceza sahasında 1146 kez topla buluşarak birinci. 648 şut çekerek birinci sırada. Ceza sahasından 204 şutla birinci. 19 kafa golüyle birinci. Duran topta 38 gol var, yine birinci. Bu rakamların hepsi çok değerli. 38 duran top golü, birer çalışmanın, taktik zekanın sonucu oluşmuş goller. Antrenmanları takip edenler rahatlıkla görür, nasıl duran top antrenmanı yaptırdığını. 36 haftayı lider bitirmişiz. En az gol yiyen biz olmuşuz. 11 puan farkla şampiyonluğa ulaştık.
Galatasaray’ın transfer politikası var. Başkanımız bunu açıkladı. Galatasaray’ın çok iyi bir takımı var. Bu takımın Avrupa’da başarılı olması için takviyeler gerektiği başkanımız ve hocamız tarafından dile getirildi. Hocamızın söylediği bölgelere, Avrupa’da başarıyı getirecek oyuncuları takviye etmek. Bu sene Şampiyonlar Ligi’ne grup aşamasında başlıyoruz. Eylül ayının ilk haftası demek. Bu serüvende son 16’ya kalmak bizim için son derece önemli bir ilk başarı ayağı. Şampiyonlar Ligi’ne girdiğinizde belirli bir gelir elde ediyorsunuz, playofflarda bir gelir daha, son 16’ya kalınca 10 milyon euro ilave gelir elde ediyorsunuz. Güçlü bir kadro kurduğunuz zaman, Avrupa’da başarı gelince sizi ekonomik olarak önemli bir noktaya getiriyor.
4 ya da 5 oyuncu, Galatasaray’ın ihtiyacını karşılayacak sayı. Transfer dinamik bir süreç. Başladığınız noktada planlar gelenler gidenlere bağlı olarak devam ediyor. 3. yılı tamamlamış, oturmuş bir kadro var. Sil baştan kadro yaptığınız zaman, takımın oturması bir zaman istiyor.
Türk oyuncularımızın sözleşmeleriyle ilgili yenilemeleri yaptık. Önemli olan kadroyu muhafaza etmek ve takviyeler yapmak. Çalışıyoruz. Geçmiş yıllara göre daha geniş zamanımız var. İlk Avrupa maçımız eylül ayında. Fırsat transferleri deyip işi son ana bırakmak doğru olmaz. Kaleci konusunu öncelikle çözmemiz gerekecektir.
Elbette ki isimler var. Galatasaray’ın listesi, çalışması, analizi, takibi var. Her mevki için var, sadece kaleci değil. Yarın bir sürprizle karşılırsak, muhtemel bir transfer için de hazır liste gerekiyor. Pozisyondan bağımsız olarak her bölge için yıl boyu çalışıyoruz. Elimizde listelerimiz var. Oyuncu ismi zikretmek istemiyorum. Geçmişte birçok oyuncu için bu tip polemikler ortaya atıldı. Resmi ağızdan bir isim deklare etmek mümkün değil. Galatasaray, 14 yıl boyunca Muslera ile kalesini gole, tartışmalara, arayışlara, transfer tekliflerine kapalıydı. Bir kere Günay var, en büyük güvencemiz. Hakkını yemememiz lazım. Türkiye’nin en iyi kalecilerinden bir tanesi. Türkiye Kupası’nı Günay ile kazandık. Günay, kupa kazandığımız kadronun tek kalecisiydi. İki derbi oynadı. Fenerbahçe ile deplasmanda oynadık, finalde Trabzonspor ile oynadık. Muslera’yı aratmayacak bir kaleci olduğunu gösterdi.
Şampiyonlar Ligi ilk maçına yeni bir kaleciyle daha çıkacağız. Muslera, bir efsane oldu. 14 yıl içerisinde örnek futbol kişiliğiyle taraflı tarafsız herkesin saygısını, beğenisini kazanmış biri. Meslektaşları tarafından saygıyla karşılanan biri. En çok maç oynayan oyuncu haline geldi. 8 şampiyonluğu, sayısız kupası var. Onunla ayrılığa veda demek kolay değil. Muslera, Galatasaray’daki futbol kariyerini sonlandırdı. Bildiğim kadarıyla 1 yıl daha ülkesinde oynamayı planlıyor. Daha henüz netleşmiş bir kararı yok. Muslera, Galatasaray ile önemli bir sözleşme imzaladı. Uruguay’da birkaç arkadaşıyla birlikte futbol akademisi kurdu, 3. ligde mücadele ediyor. Bu takımı ve altyapısıyla işbirliği yapacağız, Muslera ve ekibi Güney Amerika’daki oyuncularla ilgili scout ve danışmanlık desteği var. Biz Torreira’yı Arsenal’den aldık. Torreiralar’ı Arsenal’e gitmeden Galatasaray’a getirmeyi hedefliyoruz. Galatasaray’ı ve Güney Amerika futbolunu çok iyi biliyor.
Muslera’nın ayrılık kararını zor aldığını biliyorum. Birkaç kereler bu kararı muhakeme etti. Kariyerimi sonlandırsam mı devam mı etsem diye ikilemde kaldığını biliyorum. Zor bir sezon oldu onun adına. Üzüldüğü maçlar oldu. İlk defa kırmızı kart gördüğü maç oldu. Young Boys maçından sonra duygusallık yaşadı. Sahayı ağlayarak terk etti. Kararı ne zaman verdi, bence ligin bitmesine 2-3 hafta kala net kararını bize bildirdi toplantıda. Biz Muslera’nın 1 yıl daha devam edebileceğini konuşuyorduk. Şampiyonluğu garantilediğimizde, mayıs başında deklare etti ayrılığı. Zor bir karardı onun adına. Muslera’yı hiç unutmayacağız.
“Osimhen’in Galatasaray’a transferinin süreci…”
Biz Adana’da Adana Demirspor maçını bekliyorduk. Bir menajerden, George Gardi’den telefon geldi. Böyle böyle bir oyuncu var, düşünür müsünüz dedi. Santrfor arayışımız yoktu. Icardi, Batshuayi var. Öyle bir isimden bahsetti ki kayıtsız kalmak mümkün değil. Okan Hoca’nın yanına çıkana kadar Okan Hoca’yı da aramış. Okan Hoca’nın cesur kararı, kaç teknik direktör verebilir bilmiyorum, böyle bir oyuncu gelirse ben iki santrforla oynarım, alabiliyorsak alalım dedi. 48 saat geçmeden, cumartesi konuştuk, pazartesi gece yarısı Osimhen’i İstanbul’a getirdik. Ertesi gün kendisiyle video konferans yaptık. Transfer komitemizde Cenk Ergün de vardı. Cenk Ergün ile birlikte kendisiyle video konferans yaptık. O gecenin sabahında, Adana Demirspor maçının sabahında video konferans yaptık. Galatasaray’a gelir misin sorusuna ben gelirim dedi. Onun Galatasaray’ı tercih etmesinin temel motivasyonu, Galatasaray’ın ismiydi. Onyekuru yakın arkadaşı. Ciddi bilgileri vardı Galatasaray ile ilgili. Konuşmak, ikna etmek gibi bir süreç yaşanmadı. 1 dakika içinde gelirim dedi, sonrası menajeriyle şartların görüşülmesiydi, kolaylıkla o iş aşıldı ve 48 saat sonra geldi. O gün verdiği her sözü, harfiyen yerine getirdi.
